Erkeklerde ortaya çıkan bir damar hastalığı olan varikosel, testislerde yer alan toplardamarların genişlemesi ve uzaması sebebiyle kan akışının bozulması anlamına gelir. Kan akışı bozulduğu zaman, testis bölgesinde kan birikmeye başlar ve buna bağlı olarak da cinsel olarak isteksizlik ortaya çıkabilir ve kısırlık ortaya çıkabilir. Varikosel belirtileri içerisinde çoğunlukla bölgede ortaya çıkan ağrılar, terleme ve sıcaklık hissi olabilmekle beraber, varikosel özellikle başlangıç evrelerinde herhangi bir belirtiye yol açmaz. Varikosel zamanla ilerleyen bir damar hastalığıdır ve erkeklerin ortalama %15’inde ortaya çıkmaktadır.
Varikosel Nasıl Belirti Verir?
Varikoselin ilerleyen evrelerinde öne çıkan belirti o kısımda yaşanan ağrılardır. Hafiften orta dereceli şiddete kadar hissedilebilen bu ağrılar, çoğunlukla uzun süreli oturma, ayakta durma sonucunda artar ve hasta uzandığında ağrılar hafifler. Ağrılar geceleri, yatağa girmeden önce daha yoğun olarak duyulabilir ve sabah kalktığında ortadan kalkmış olabilir.
Damarlardaki genişleme, bir zaman sonra dışarıdan fark edilebilecek kadar belirginleşebilir ve damarlar aynı bacaklarda meydana gelen varis benzeri bir şekil alabilir. Varikosel ilerledikçe ağrı, damarların şişmesi gibi belirtiler daha fazla ortaya çıkar. Varikosel, testislerin küçülmesine yol açabilir fakat, bu belirti her hastada kendini göstermez.
Varikosel Neden Oluşur?
Varikoselin, testislere doğru ve tersi yönde kan taşıyan damarların kapakçıklarında meydana gelen problemler yüzünden meydana geldiği düşünülür. Fakat bu damar kapakçıklarının niçin işlevlerini yerine getiremediği durumunda net bir bilgi bulunmaz. Damar kapakçığı düzgün çalışmadığı zaman kan akışının düzeni bozulmaya başlar ve damar genişler. Çoğunlukla ergenlik döneminde başlayan varikosel daha çok testis torbasının sol tarafında meydana gelir. Fakat varikosel tek bir testisi etkilese de her iki testisin sperm üretiminin azalmasına yol açabilir.
Varikosel ve Kısırlık
Varikosel erkek kısırlığının başlıca sebepleri içerisinde gösterilmektedir. Kısırlık sebebiyle doktora başvuran erkeklerin ortalama %35’inde varikosel mevcuttur. Testisleri etkileyen varikosel, sperm üretimini de olumsuz yönde etkiler ve sperm sayısının bebek yapmak için gereksinim duyulan rakamın altında kalmasına sebep olur.
Fakat varikoselin yol açtığı kısırlığın, varikosel operasyonu ile ortadan tamamen ortadan kaldırıldığı ile ilgili çeşitli görüşler vardır. Farklı uzmanlar varikosel ameliyatı ardından gebe kalma oranlarının yükseldiğini belirtirken, çeşitli uzmanlara göre varikosel ameliyatının gebe kalma oranına herhangi bir etkisi bulunmaz ve bu ameliyat erkek kısırlığının tedavisi olarak görülmemelidir.
Fakat her iki tarafında kabul ettiği gerçek, varikosel operasyonu ardından sperm sayısının ve kalitesinin yükseldiğidir. Ameliyattan yaklaşık 3 ay sonra sperm sayısında artış meydana gelir. Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalar ve tartışmalar halen devam eder.
Varikosel Tanısı Nasıl Konur?
Varikosel teşhisi çoğunlukla fiziksel muayene ile yapılabilmektedir. Doktor fiziksel muayeneyi tanı için yeterli bulmaz ise testis torbası (skrotal) röntgeni talep edebilir.
Varikosel Tedavisi
Varikosel tedavisinde uygulanacak yöntem varikoselin ve hastanın durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Şayet varikosel herhangi bir belirtiye yol açmıyor ise çoğunlukla bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaz. Hafif belirtiler için destekli iç çamaşırları kullanılabilir. Sağlıklı, genç yetişkin erkeklerde ortaya çıkan varikoselin takibi için uzman doktor yıllık kontroller önerebilir.
Ergenlik döneminde meydana gelen varikosel, testisin tam boyuna ulaşmasını önleyebileceği tedavi yöntemleri sunulabilir. Bu aşamada cerrahi olmayan 2 farklı teknik uygulanabilir. İlki, genişleyen damarların bağlanarak büyümelerinin engellenmesi, diğeri ise genişleyen damarlara spesifik bir kimyasal madde enjekte edilir, (embolizasyon) bu damarların bloke edilmesi anlamına gelir. Her iki teknikte de oldukça etkili tedavi yöntemleridir ve uzman doktor bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları konusunda hastayı doğru bir şekilde yönlendirebilir.
Varikosel ağrıları düzenli devam ediyorsa ve diğer tedavi teknikleriyle başarı elde edilemediyse “varikosel onarımı” ismi verilen cerrahi müdahale yöntemine başvurulabilir. Bu tedavi yöntemi çoğunlukla varikoselin sebep olduğu kısırlık problemine çözüm olarak kullanılmaktadır. Varikosel operasyonu esnasında lokal ya da genel anestezi uygulanabilir. Ameliyat esnasında problemli damarlar temizlenir ve bu damarlara doğru olan kan akışı önlenir.
Varikosel operasyonu “mikro cerrahi” operasyonlar kapsamındadır ve ameliyat ardından hasta çoğunlukla 4 sat içinde evine gidebilir. Ameliyat kısmında meydana gelebilecek ağrılar için ağrı kesici kullanılabilir. Ameliyatı takip eden 1-2 gün kişinin ağır fiziksel aktivitelerden uzak durması tavsiye edilir. Ameliyattan 7 gün sonra ise hasta normal aktivitelerini yapmaya başlayabilir.
Comments