Çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftler bir doktora başvurdukları zaman, uzmanlar ilk olarak çiftin tıbbi öyküsüne sonra da ilişkilerine ve hatta yaşam tarzlarına kadar bilgi almaktadır. Çiftin kullandığı ilaçlar, sağlık sorunları, ilişki sıkılığı gibi ayrıntılar öğrenilir. Bu aşamadan sonra ise kısırlık sorununun kaynağını tespit etmek için çifte çeşitli testlere tabii tutulmaktadır.
Bu testler kadın ve erkeğe eş zamanlı olarak uygulanmaktadır. Kadınların kısırlık sebepleri daha komplike olduğu için uygulanan testler daha yoğundur.
Erkeklere uygulanan kısırlık testleri nelerdir?
Erkeklerde kısırlığa yol açabilecek nedenler, sperm hücrelerinin yumurtaların döllenmesini sağlayamayacak kalibrededir. Sperm sayılarının yetersiz olması ve sperm hareketlerinin az olması en yaygın görülen sebeplerdir. Bu sebeple ilk olarak erkek hastaya sperm analizi yapılmaktadır.
Sperm Testi: Sperm testi, spermiogram olarak da adlandırılmaktadır. Merkezlerde, sperm testinin yapılması için özel odalar bulunmaktadır. Bu odalarda erkek adaylar, mastürbasyon yöntemi ile sperm örneği verir. Şayet mastürbasyon aracılığı ile sperm veremeyen erkekler, cinsel ilişkide bulunarak kondom aracılığı ile sperm teslim edebilir. Ancak spermlerin oldukça kısa sürede laboratuvara ulaştırılmaları için merkezde yapılması daha sağlıklı olacaktır..
Sperm testi sayesinde spermlerin hareketliliği, spermlerin sayısı ve morfolojik özellikleri tespit edilecektir.
Ancak erkekler için boşalma aşamasında çeşitli sorunlar meydana gelebilir. Bu sebeple sperm analizinin 2 defa tekrarlanması gerekmektedir. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri ise, sperm örneği vermeden önce hastanın 2-3 gün süresince cinsel perhiz yapması gerekmektedir. Bu perhiz, 5 günü geçmemelidir.
Hormon Testleri: Erkeklerde de sperm üretimini etkileyen en büyük faktörlerden biri hormonlardır. Hormonlar, kişilerin libidosunu ve ilişki sırasında sperm sayısını belirlemektedir. Sperm analizi yeterli gelmemiş ise vitalite adı verilen menideki sperm sayısının yeterliliğini tespit etmek için kullanılan, antisperm antikor adı verilen spermlerin hareketliliğindeki problemleri ortaya koyma gibi farklı testler yapılabilir. Ancak bu testler nadir olarak istenmektedir. Çoğunlukla sperm analizi yeterli olmaktadır.
Gerekli Görülürse:
HIV, Hbs Ag, Anti-HCV
Kan grubu
FSH, LH, T-Testosteron, PRL
Ürolojik muayene
Genetik inceleme (Kromozom analizi) istenmektedir.
Kadınlara uygulanan kısırlık testleri nelerdir?
Bazal Vücut Isısı Testi: Üreme çağındaki kadınlarda, gebelik için olgunlaşmaya elverişli yumurta hücrelerinin mevcut olması gerekmektedir. Bazal vücut ısısı testi, bu hücrelerin mevcudiyeti ve yumurtlama dönemlerinin belirlenmesi için hastanın evde dahi uygulayabileceği testlerdir. Bazal vücut ısı testleri, bir iki ay süresince düzenli olarak uygulanmaktadır. Kadın, sabah uyandığı zaman hassas bazal termometre ile vücut ısısını ölçer. Yumurtlama dönemlerinde vücut ısısı yükselmektedir. Anne adayı bu dönemlerde yumurtladığını tespit edebilir. Bu testler, kesin teşhis koyulmasına yardımcı olmaz ancak kadının şüphelenmesine ve doktora başvurmasına sebep olabilir.
Vajinal Salgı Gözlemlenmesi: Kadınların bazılarında yumurtlama süreçlerinde vajinal sıvı daha farklı olmaktadır. Bu dönemlerde vajinal sıvı, ince ve şeffaf bir yapıdadır. Bu durum yumurtlamaya işaret edebilir. Ancak gene de net bir bilgi vermemektedir.
Diğer Testler: Yumurtlama testlerini evde uyguladıktan sonra halen kısırlık konusunda net bir fikre sahip değilseniz, uzmanınız sizlerden hormonların durumunu öğrenmek için kan testleri isteyecektir. Bunun yanı sıra ultrason yoluyla kanallarda tıkanıklık, rahimdeki boşluğun yeterliliği gibi kısırlıkta belirleyici faktörleri görecektir.
Bazal Hormon Testleri: FSH, LH, E2 (adetin 2. veya 3. günü), TSH, PRL ile ihtiyaç duyulursa DHEAS, Total-Testosteron hormon testlerinin tüp bebek tedavisi öncesinde yapılmalıdır. Adet sürecinin 2. ya da 3.günü yapılan FSH değerlerinin normalden yüksek olması yumurtalık rezervlerinin yeterli olmadığını göstermektedir.
Histerosalpingografi / Histeroskopi: Tüp bebek tedavileri tüplerinin bir tanesinin ya da iki tanesinin tıkalı olması durumunda uygulanmaktadır. Ancak gene de tüplerin durumu ve rahmin içinin araştırılması gerekmektedir.
Rahim içinde mevcut olan yapışıklıklar ya da rahim içinde bulunan polipler mevcut ise bu embriyo transferi aşamasından sonra gebelik rahme tutunmayabilir. Bu sebeple başarı şansı düşebilir.
Transvaginal Ultrason: Adetin 2. ya da 3.günü uygulanan “bazal ultrason tetkiki” yapılmaktadır. Bu test sayesinde yumurtalıklar ve rahim değerlendirilir. Bu testlerle rahimde miyom ya da polip gibi yapıların olup olmadığı tespit edilebilir.
HIV, Hbs Ag, Anti-HCV: Anne adayı için HIV ile Anti HCV (Hepatit C testi) tedavisi olmayan sorunlardır. Hamilelik söz konusu olduğunda bu hastalıkların bebeğe geçmesi söz konusudur. HbsAg ise, Hepatit B taşıyıcılığını ortaya koyar ve şayet anne adayı, Hepatit B taşıyıcısı ise doğum ardından bebeğe Hepatit B aşısı ve Hepatit B serumu uygulanır ve bebek “B tipi sarılık ”tan muhafaza edilir.
Kan Grubu: Anne adayının kan grubu ile baba adayının kan grubunun uyuşmaz olması durumunda, gebelik çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Bu gibi durumlarda “Kan Uyuşmazlığı İğnesi (Anti D immunglobulin)” uygulanmaktadır.
Rubella Ig G: Rubella Ig G’nin pozitif çıkması, kızamıkçık enfeksiyonu geçirildiğini ortaya koymaktadır. Bu olumlu bir sonuçtur. Rubella Ig G negatif çıkarsa, kızamıkçık bakımından anne adayı risk grubunda olmaktadır ve hamilelik öncesi aşılama ya da döküntülü hastalıklara karşı önlem alınmalıdır.
Kızamıkçık enfeksiyonu hamilelik sürecinde yaşanırsa, bebekte ciddi sakatlıklara yol açabilir.
APTT, PTT, INR, Protein S ve Protein C: Kanın pıhtılaşması ile ilgili alakalıdır. Özellikle pıhtılaşma mekanizması sorunlarda gebelik gerçekleşse dahi düşük ile neticelenebilir.
Tam kan sayımı – Hemogram: Şayet anne adayında kansızlık ya da kanda trombositlerle ilgili bir sorun var ise, bu test ile tespit edilebilir.
Comments