Her kadın belli bir yumurta rezervi ile dünyaya gelmektedir. Ergenlikten itibaren her ay ortalama bir tane yumurtlayan kadının yumurta rezervi yaşla birlikte azalmaktadır. Tabi ki kadının yumurta rezervinin azalmasının tek sebebi yaşlanma değil, bununla birlikte yaşanan rahatsızlıklar, kullanılan ilaçlar, dengesiz beslenme, sigara, alkol gibi zararlı maddelerin kullanımı da kadının yumurta rezervinin hızla azalmasına sebep olur. İşte tüm bu ve benzeri sebeplerle yumurtlama sorunları yaşayan, yumurta rezervi azalan ileri yaştaki kadının doğal yolla gebe kalma ihtimali düşer, gebelik gerçekleşse bile bazı zorluklar yaşanabilir. Ancak özellikle son 10-15 yıldır kadınların eğitim olanaklarının ve dolayısıyla iş ve kariyer olanaklarının artması kadınların bebek sahibi olmayı ertelemeleri ile sonuçlanmıştır. Doğurganlık için en verimli olduğu düşünülen 20-30 yaş arası iş ve kariyer çabaları ile geçmekte ve kadınlar bebek için ancak 32-35 yaşları arasında fırsat bulmaktadırlar. Tüm bunların yanında tıbbi olanakların da artması, teknolojinin ve kısırlık tedavisinin ileri derecede başarı sağlaması da gebeliğin rahatlıkla ertelenebilmesinde önemli faktörlerdir.
Gebelik için ileri yaş hangisidir?
Doğurganlık fonksiyonlarının en aktif olduğu yaşlar 20-30 arasıdır. 30 yaşından sonra kadınların üreme hücreleri hızla azalmaya başlar ve 35 yaşından sonra özellikle doğal yolla gebelik elde etmek zordur. Ancak üremeye yardımcı tedavi yöntemleri uygulanarak gebe kalmak mümkündür. Bu bağlamda gebelik için 35 yaşın üzerinin ileri yaş olduğunu söylemek mümkündür. 35 yaş gebelik için keskin çizgilerle altı çizilen bir yaş değildir. Örneğin 38 yaşında olan bir kadının doğal yolla gebe kalıp, sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmesi ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesi de hiç şaşırtıcı değildir. Burada belirlenen yaş ortalama bir zaman dilimini ifade eder ve bu paralelde kadının biyolojik, genetik, fiziksel ve ruhsal özellikleri, altyapısı da çok önemlidir.
Yaşın ilerlemesinin gebeliğe olumsuz etkileri nelerdir?
İleri yaştaki kadınlarda hipertansiyon ve diyabet riski yüksektir
Kronik temelli hastalıkları olan kişilerin bu rahatsızlıkları her geçen gün artar, ilerleyen yaş da bu artışı tetikler. Ailesinde ve kan bağı olan kişilerde hipertansiyon ve diyabet rahatsızlığı olan kişilerde gençlik döneminde hastalık belirtileri gözlenmese de ilerleyen yaşlarda belirti ve şikayetler ortaya çıkmaktadır. Üstelik bu hastalıkların ortaya çıkmaya başladığı ileri yaşlar da bir de gebelik meydana geldiğinde bu rahatsızlıklar çok daha şiddetli etki gösterir ve sadece anne adayını değil, bebeği de olumsuz etkiler. Kronik hipertansiyon ve diyabetin 35 yaş üzerindeki gebelerde görülme sıklığı, genç yaştaki gebelere göre ortalama 3 kat daha fazladır. Tüm bunlara ek olarak ileri yaştaki hamilelerde görülen diyabet ve hipertansiyon rahatsızlıklarının bebek de gelişme geriliğine sebep olduğu da bilinmektedir.
İleri yaşta gebe kalan kadınların bebeklerinde doğumsal anomali görülme olasılığı daha yüksektir
Genetik olarak bazı rahatsızlıkları bünyesinde taşıyan kadınlar ileri yaşlarda gebe kalırlarsa, bebeklerinde kromozomsal anomali görülme olasılığı çok yüksektir. İleri yaş annelerin bebeklerinde en sık karşılaşılan doğumsal anomali bir kromozom bozukluğu olan Down Sendromudur.
İleri yaşlarda düşük yapma riski gençlere göre yaklaşık 4 kat fazladır
İleri yaşta gebe kalan kadınların bebeklerinde kromozomsal anomalilerin görülme olasılığı yüksektir ve tam da bu bağlamda düşük gebelikler yaşanma oranı da artmaktadır. Zira gebelikte düşüğün en önemli sebeplerinden birisi kadında var olan kromozomsal bozukluklardır. Sonuç olarak ileri yaş gebelikleri ile düşük yapma arasında pozitif bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür.
İleri yaş gebeliklerinde dış gebelik olma ihtimali yüksektir
Kadının yaşı ilerledikçe tüplerdeki hareketlilik azalır ve bu süre içinde geçirilen operasyonlar ya da rahatsızlıklar dolayısıyla tüpler deforme olmuş, hasar görmüş olabilir. Bu durumda da dış gebelik yaşanma olasılığı artar. Hatta 35 yaşın üzerinde gebe kalanlarda dış gebelik görülme oranının, genç yaştaki hamilelere oranla yaklaşık 3 kat daha fazla olduğunu söylemek mümkündür.
İleri yaş gebeliklerinde anne, bebek ölümleri daha sık görülür
Her ne kadar tıp teknolojisi sonsuz, sınırsız olanaklar sunsa da yaşla birlikte deforme olan, hasar gören, metabolizma olarak güçsüzleşen kadınlarda gebelik zor olmaktadır. İleri yaştaki kadının vücudu gebeliğin zorluklarına dayanamamakta ya da anneden bebeğe geçen rahatsızlıklardan dolayı bebeğin yaşamını sürdürmekte zorlanmaktadır. Bu paralelde gebelik döneminde, doğum esnasında ya da lohusalık döneminde anne ve bebek ölümleri ileri yaş gebeliklerinde çok daha fazladır.
Comments