Tüp bebek çocuk sahibi olamayan çiftlerin en son tercihi olan çoğunlukla da başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir. Fakat kimi zaman bu yöntemle de çocuk sahibi olunamayabilir. Çocuk sahibi olmak için tüp bebek yöntemine başvuran çiftler yanlış merkez seçimi ve tedavide ısrar sağlanamadığında hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bu hayal kırıklığı da bir süre sonra yerini umutsuzluğa bırakır. Ancak teknolojinin gün geçtikçe kendini yenilemesi, her geçen gün bir soruna yeni yeni çözümler bulması tüp bebek konusunda da umutları tükenen çiftler için yeniden bir umut olmaktadır. Gelişen teknoloji sayesinde tüp bebek tedavisinde elde edilen başarıyı en üst seviyeye çıkarmak mümkündür.
Tüp bebekte teknolojiye en çok ne zaman ihtiyaç duyulur?
Genel olarak ilk tüp bebek tedavisinde hedefe ulaşılamamış olmasından çok fazla endişe duyulmaz. Daha çok iki veya daha fazla deneme sonucunda istenen hedefe ulaşılamadıysa çift bir kez daha geniş çaplı araştırmalardan geçirilir. Özellikle anne adayının rahminde miyom ya da polip gibi bebeğin rahime tutunmasına engel olabilecek herhangi bir problem, anormallik var mı buna bakılır.
Tüp bebek tedavisinde uygulanan teknolojik yöntemler
Tüp bebek tedavilerinin ilkinde başarısızlık görülmesi durumunda, ultrason ile birlikte rahim içine verilen sıvı yardımıyla rahim içi boşluğunda bir problem ya da normalin dışında bir yapı olup olmadığına bakılır. Başka bir yöntem de rahim filmidir. Fakat bu yöntem biraz ağrılı ve enfeksiyon olasılığı olan bir yöntem olduğu için mecbur kalınmadıkça çok fazla tercih edilmez. Bunun yerine rahim içine yerleştirilen küçük bir kamerayla inceleme olanağı veren bir yöntem olan histeroskopi yöntemi tercih edilir. Bu yöntem hem detaylı bir araştırma yapılmasını sağlar hem de rahim içindeki sorunu düzeltmeye yardımcı olur. Fakat her tıbbi müdahalede olduğu gibi bu uygulama da uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Embriyonun rahme tutunmasını engelleyen faktörler nelerdir?
Bazı tüp bebek uygulamalarında embriyo sağlıklı olmasına rağmen embriyonun rahime tutunmasını engelleyen bazı engeller oluşuyor bunlar:
Bunlardan biri anne adayının tüplerinde oluşan tıkanmaya bağlı bir takım sıvı birikimleri olabilir. Bu duruma HİDROSALPEKS denir. Bu biriken sıvılar rahim içine akarak gebelik oluşumunu engelleyebilir ya da gebelik oluşmuşsa eğer erken düşüklere sebep olabilir. Bu gibi durumlarda tüpler laparoskopik yöntemlerle çıkarılabilir ya da tüpler ile rahimin kesiştiği noktadan bağlanabilir. Bu yolla gebelik şansı küçümsenmeyecek kadar artırılmış olur. Bu durum tüp bebek tedavisi gören çiftlerde anne adayında en sık görülen engellerden biridir.
Yine anne adayında bulunan hormonal düzensizlikler de gebelik şansını azaltan faktörlerden biridir. Bu durumda kanda bulunan hormon miktarı ölçülerek olması gereken seviyeye ulaştırılır. Hormonal dengesizlikler gebe kalmayı önlemekle birlikte var olan gebelikte de düşük riski meydana getirebilir.
Tüm bunların dışında anne adayının rahminden bir doku örneği alınarak bu örneğin laboratuvar ortamında çoğalması sağlanır. Bu işleme KO KÜLTÜR yöntemi denir. Embriyolar bu kültür ortamına yerleştirilir ve bu sayede gerçeğe yakın bir ortamda embriyoların gelişmesi sağlanır. Bu yapay rahimde embriyonun gelişimi için gerekli olan hemen her madde var olduğu için embriyo gelişimini engelleyecek herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu yöntem birden fazla kez tüp bebek tedavisini denemiş ve başarıya ulaşamamış çiftler için başarı olasılığı yüksek bir alternatif olarak günümüzde kullanılmaktadır. Bunların dışında kromozom bozuklukları da embriyonun anne rahmine tutunmasını engelleyen bir faktör olabilir. Embriyo sağlıklı görünse de kromozom bozukluğu olabilir ve bu durum embriyonun anne rahmine tutunmasına engel olabilir. Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) denilen embriyodan alınan hücre örnekleri ile genetik testler yapılarak anne adayına sağlıklı embriyolar verme uygulaması yapılarak sağlıklı, tutunma olasılığı en yüksek embriyonun seçilmesi sağlanır. Bu uygulama ile gebelik şansının artırılması, düşük riskinin azaltılması ve istenmeyen çoğul gebeliklerin önlenmesi amaçlanmıştır.
Preimplantasyon Genetik Tanı denilen bu uygulama en çok tekrarlayan başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek denemelerinde kullanılır. Tüp bebek yönteminin amacı sağlıklı ve canlı doğum ile sonlanabilecek gebelikler elde etmektir. Çoğul gebelik ise tüp bebek yönteminde istenmeyen, hedeflenmeyen bir durumdur.